Yankı Odalarında Yaşama Sorunu

Bana göre olup biten şeyler sadece bir çemberden ibaret değil. İnsanların takip ettikleri sosyal medya kaynakları herhangi bir bilimsel argüman ile karşılaşmayacakları şekilde tanzim edilmiş değil; bunun sebebi bilim kurumlarından sistematik olarak şüphe duymaya başlamalarıdır.

C. Thi Nyugen
C. Thi Nyugen 13 Ocak 2022
Yankı Odalarında Yaşama Sorunu

Güncel herhangi önemli bir konu seçin- Brexit, iklim değişikliği ya da Trump’ın göçmenlerle ilgili politikası gibi- ve çevrimiçi gezinin.

Muhtemelen ulaşılan şey radikal kutuplaşma olur; bütünüyle farklı gerçeklerle meşgul, farklı dünyalarda yaşayan insan toplulukları.

Çoğu insan “sosyal medya balon”unu suçlamak ister; herkesin aynı düşünceye sahip topluluklara bölündüğü ve sadece hemfikir olduğu görüşleri duyduğu kanısı.

Topluluklar ve güven konularında kafa yoran bir filozof olarak benim bakış açıma göre bu yaklaşım, meselenin özüne inmekte akim kalıyor.

Bana göre, bugün meselenin düğüm noktası insanların neyi duyduğu değil, kime inandığıdır.

Çember veya Kült mü?

Araştırmalarım “epistemik çember” ve “yankı odaları” üzerine odaklanıyor. Bunlar çoğu kez insanların birbirine karıştırdığı iki ayrı kavramdır.

Epistemik çember, içinde bulunan insanların dışarıdaki insanların etkisine açık olmadığı, fikirlerini duymadığı zaman oluşur.

Yankı odası, içinde bulunan insanların dışarıda olan herkesi güvenilmez görmeye başladığında oluşur.

Örneğin, bir kişinin sosyal medya akışında epistemik bir çember oluşabilir. Bir kişi tüm haberlerini ve siyasi savlarını Facebook üzerinden aldığında ve Facebok’taki tüm arkadaşları (aynı) siyasi görüşü paylaştığında, (artık) onlar epistemik bir çemberin içindedirler. Savları ve kanıtları sadece siyasi yelpazenin kendilerine yakın tarafından işitirler. Karşı tarafta olanların görüşlerine kesinlikle maruz kalmazlar.

Bir yankı odası, üyelerinin o oda dışında kalan herkese güven duymamasına sebep olur. Bu şu anlama gelir; içeride olan birinin, içeride bulunan başka birine olan güveninin kontrolsüz bir biçimde büyüyebileceğidir.

İletişim alanında çalışan Kathleen Hall Jamieson ve Joseph Cappella 2008 yılında yazdıkları “Yankı Odası” kitabında sağcı medya yankı odasının dikkatli bir analizini yaptılar.

Rush Limbaugh ve Fox News ekibi, takipçilerini kime güvenmeleri gerektiği konusunda sistematik olarak manipüle ettiklerini söylediler. Limbaugh, dünyayı sadece iyi ve kötü arasındaki bir mücadele olarak, basit bir ikilik şeklinde sundu. Limbaugh’un tarafında yer alanlara güven duyulurdu. Ama dışarıda kalan herkes kötü niyetli ve güvenilmezdi.

Bu tarz bir yankı odası, fena halde bir tarikata benzer. Yankı odaları, üyelerini, dünyayla iletişim kurmalarını engelleyerek değil, güvendikleri kişileri değiştirerek izole ederler. Ayrıca yankı odaları sadece siyasi yelpazenin sağında değildir. Sol içinde de yankı odaları olduğunu gördüm. Keza ebeveynlik forumlarında, beslenme forumlarında ve hatta egzersiz yöntemleri hakkında bile yankı odaları gördüm.

Epistemik bir çemberde dışarıdaki sesler işitilmez. Bir yankı odasında ise dışarıdaki sesler itibarsızlaştırılır.

Hepsi sadece bir çember mi?

Birçok uzman, günümüzde yaşanan kutuplaşma sorununun epistemik çember aracılığıyla açıklanabileceğine inanır.

Hukukçu ve davranışsal iktisat uzmanı Cass Sunstein’e göre, kutuplaşmanın temel sebebi, internet teknolojilerinin dünyayı öyle bir hale getirmiş olmasıdır ki artık karşı tarafla karşılaşmak, bizim gibi düşünmeyene rast gelmek mümkün değildir.

Çoğu insan haberleri sosyal medya kaynaklarından alıyor. Takip ettikleri kaynaklar genellikle aynı politik görüşte olan kişilerden oluşuyor. Upworthy’nin çevrimiçi aktivisti ve yöneticisi Eli Pariser, insanların internet deneyiminin ardında olan ‘görünmez algoritmaların’ gördükleri haberleri nasıl sınırladığına dikkat çekiyor.

Örneğin Pariser, Google’ın kullanıcılarının seçimlerini ve tercihlerini izlediğini ve arama sonuçlarını bunlara uyum sağlayacak şekilde değiştirdiğini ifade ediyor. Google, bireylere neyi istiyorlarsa onu vermeye çalışır. Bundan dolayı, mesela liberal kullanıcılar, liberal haber sitelerine yönelten arama sonuçları alma eğilimindedir.

Eğer sorun çember ise, o halde çözüm kendimizi farklı kaynaklara açık hale getirmek olacaktır. Sunstein açısından çözüm, insanların karşıt gördükleri tarafla daha sık karşılaşacağı daha çok kamusal oturumlar inşa etmektir.

Asıl Sorun Güven

Bu yüzden bana göre, asıl sorun yankı odalarıdır. Yeni bir araştırma, o kadar da fazla epistemik çember olmadığını ileri sürüyor. İşin doğrusu, çoğu insan düzenli bir şekilde karşıt gördüğü tarafın etkisine maruz kalmaktadır.

Üstelik çemberi kırmak kolay olmalıdır; çember içindekileri gözden kaçırdıkları argümanlara maruz bırakın.

Fakat bu, gerçek dünyada karşılaştığımız birçok vakada pek etkili olmuyor gibi görünüyor. Örneğin, iklim değişikliğini inkâr eden kişileri ele alım. Bu kimseler karşıt düşüncenin bütün savlarından tamamen haberdardırlar. Çoğu kez, iklim değişikliğinin olduğuna yönelik tüm kabul gören savları inkâr etmeden önce bir çırpıda söylerler. Standart iklim değişikliğini inkâr savlarının birçoğu, bilimsel kurumların ve ana akım medyanın niyeti kötü olan güçler tarafından yozlaştırıldığı iddialarını ihtiva etmektedir.

Bana göre olup biten şeyler sadece bir çemberden ibaret değil. İnsanların takip ettikleri sosyal medya kaynakları herhangi bir bilimsel argüman ile karşılaşmayacakları şekilde tanzim edilmiş değil; bunun sebebi bilim kurumlarından sistematik olarak şüphe duymaya başlamalarıdır.

Bu bir yankı odasıdır. Yankı odaları, epistemik çemberden çok daha fazla yerleşiktir ve dışarıdaki seslere karşı çok daha fazla mukavemet gösterir. Yankı odası mensupları, aykırı/karşıt kanıtla yüzleşmeye hazırlanmışlardır. Yankı odası içinde yer alan dünya görüşleri bu kanıtı kaynağı üzerinden reddetmek için tanzim edilmiştir.

Bütünüyle irrasyonel de değiller. Bilimsel uzmanlık çağında, insanlar günlük hayatlarını sürdürmek için doktorlara, istatistikçilere, biyologlara, kimyagerlere, fizikçilere, nükleer mühendislere ve havacılık mühendislerine güvenmek zorundadır. Doğru alana (kişiye veya kuruma-çn) güven duyup duymadıklarını her zaman mükemmel bir hassasiyetle kontrol edemezler.

Bununla birlikte bir yankı odası mensubu kabul gören (standart) kaynaklara güven duymaz. Güvenlerinin yönü başka tarafa yönlendirilmiş ve yankı odası içine odaklanmıştır.

Birisini yankı odasından dışarı çıkarmak için, kırılmış olan güveni onarmanız gerekir ve bu, bir epistemik balonu patlatmaktan çok daha zor bir uğraştır.

Metnin kaynağı için tıklayınız.

Resim aynı kaynaktan alınmıştır.

Yayımlanan bu yazı Türkçe’ye Yusuf Fırat tarafından sosyokritik.com için çevrilmiştir. Söz konusu metin, izin alınmadan başka bir web sitesinde ya da mecrada kısmen veya tamamen yayımlanamaz, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, dağıtılamaz, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılamaz.